BİR KAÇ GÜN
O birkaç günü anlatsam sana, Aldığın nefesten şüphe duyarsın. O birkaç günü anlatsam sana, Kuru ağaçlar nasıl yeşermemiş şaşarsın. O
O birkaç günü anlatsam sana, Aldığın nefesten şüphe duyarsın. O birkaç günü anlatsam sana, Kuru ağaçlar nasıl yeşermemiş şaşarsın. O
Yüzüm gözüm tuz bulaşığı. Nereye dokunsam acıyor gülün yaprakları. Elimde bir tutam güneş, yüreğimde is bulaşığı. Acıyor canım, belki de
Bazen sadece düşünürsün ve gözlerin yaşarır. Yaşadıkların boğazına gelip dayanır, artık yutamazsın. Yaşların, kelimelerden daha hızlı akmaya devam eder. İçin
Bitmiş diş macununu bile içinden bir parça daha çıkar diye sonuna kadar sıkan insanlarız. Vazgeçmek nedir bilmeyen, azimle bitmiş olana
Bir gülüşün ardında sayısız kırgınlık, kırk yıllık dostluğun içinde nice ihanetler, bir yalanın ise yıllara bedel ağırlıklar taşıdığını öğrenmek, bu
Ben bittim, biz bittik. Varken olan sevgi miydi? Yokken var olan neydi? Gidip de gelmeyen, aslında hiç gelmemiş miydi? Bir
Verdiklerimle aldıklarım örtüşmedi. Zaman yüzüme güldü sonra beni terk etti. Vefaya baktım, o da dar-ı dünya boşver darılma dedi. Sadakate
Umutlar, elimde tespih tanesi gibi. Renkli pırıl pırıl çektikçe şaklayan, parlayan. Üst üste ekledikçe artar sandığım, her sanışta başa sardığımmış